Her sene 3-9 Eylül günlerinde kutlanan Halk Sağlığı Haftası’nın 2019 yılı teması “Anne ve Çocuk Sağlığı” olarak belirlendi.
Halk Sağlığı Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, 2001 yılından beri Sağlık Bakanlığı öncülüğünde kutlanmakta olan bu haftanın amacının her sene belli bir konuda kamuoyuna bilgi vermek, vatandaşları bilinçlendirmek olduğunu söyledi. Sağlık alanındaki çalışmalar içinde anneler ve çocukların özel bir önceliğe sahip olduğunu vurgulayan Sağlık Müdürü Korkmaz, "Çünkü anne ve bebekler, diğer gruplara göre sağlık açısından daha fazla risk altındadır. Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umududur. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından yaşamsal önem taşımaktadır." dedi.
Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz hafta dolayısıyla yaptığı açıklamasına şöyle devam etti;
“Bakanlığımız tarafından anne ve çocuk sağlığının geliştirilmesine yönelik pek çok çalışma ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bunlardan bazılarını dile getirecek olursak;
15- 49 yaş arasındaki tüm kadınların sağlık açısından değerlendirilmesinin sağlanması, üreme dönemi kadın sağlığı göstergelerinin iyileştirilmesi, doğurganlık çağındaki kadında riskli durumların tespit edilmesi, gebelik öncesi danışmanlık verilmesi, erken dönemde gebelik tespiti yapılabilmesi için yılda en az iki kez birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimleri tarafından izlenmektedir.
Evlilik öncesi sağlık raporu almak için başvuran kişilere; sağlıklı aile yapısı, üreme sağlığı, üreme sağlığı yöntemleri, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, akraba evliliği ve genetik geçişli hastalıklarla (kalıtsal kan hastalıkları hemoglobinopati) ilgili danışmanlık hizmeti verilmesi, evlenecek çiftlerin olası riskler, sonuçları ve korunma yolları konularında bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Gebelerin; doğum öncesi, doğum, doğum sonrası dönemlerine ilişkin bilgi sahibi olmalarını ve bilinçli doğum yapmalarını sağlamak, anne ve baba adaylarına normal doğum eylemi ağrı yönetimi ve yeni rollerini benimsemeleri konusunda bilgi ve beceri kazandırmak için Gebe Bilgilendirme Sınıflarında anne adaylarına bilgi verilmektedir.
Doğum Öncesi Bakım Programı gebelere doğum öncesi bakım yönetim rehberi doğrultusunda hizmet sunulması, sağlıklı gebelik geçirerek sağlıklı bebek doğurması ve sağlığının korunması, gebelikten önce var olan hastalıkların saptanması, gebelikteki riskli durumların erken tanı ve tedavisi ile gerekirse sevkini içerir. Tüm gebelerin en az 4 kez doğum öncesi bakım hizmeti almaları sağlanmaktadır.
Anne Dostu Hastane Programı kapsamında, kanıta dayalı anne, bebek ve aile dostu bir model ile; başta kişi mahremiyeti olmak üzere, üreme haklarına saygılı, doğru veri ile doğru politika ve yaklaşım oluşturma, etkili iletişime odaklanma, her gebelik ve doğum sürecinin evrensel ilkelerle ve kendi kültürümüzle uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
Lohusalık döneminde anneye sağlık personeli tarafından “Doğum Sonu Bakım Yönetim Rehberi”ne uygun olarak izlem yapılmaktadır. Doğum sonrası bakım ile; riskli durumları erken dönemde tespit ederek anne ölümlerini önlemek, anneye ve yakınlarına lohusalık dönemi, gebeliği önleyici yöntemler konusunda danışmanlık vermek, nutrisyonel desteğe devam etmek amaçlanmaktadır.
İnsana yapılan yatırımın geri dönüşü ile ilgili yapılan hesaplamalarda, en yüksek getirili yatırımın, erken yıllarda çocuklara yapılan yatırım olduğu gösterilmiştir. Çocuk izlemi, birinci basamak çocuk sağlığı ve hastalıkları hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Tüm çocukların büyüme ve gelişmelerinin izlendiği, sağlıklı olup olmadığının değerlendirildiği, aşı ve sağlık eğitimi gibi koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulduğu bir sağlık hizmetidir.
Halen ülkemizde doğan her bebekten alınan topuk kanı ile zeka geriliğine ve ağır sekellere neden olabilecek fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, kistik fibrozis hastalıkları taranmaktadır. İşitme kayıpları, görme kusurları ile bazı göz hastalıkları ve kalça çıkıklığı açısından taranarak erken tanı ile tedavi edilebilmektedir.
Bağışıklama çalışmaları hem toplum hem de çocuk sağlığı açısından son derece önemli çalışmalardır. Genişletilmiş bağışıklama programı kapsamında gelişmiş ülkelerdekine benzer düzeyde hastalığa karşı çocuklarımızı koruyoruz.
Sağlıklı beslenmenin ilk adımı hayata anne sütü ile başlamaktır. Bunun için Bakanlık politikamız bebeklerimizin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesinin sağlanması ve emzirmenin uygun ek besinlerle birlikte 2 yaş ve ötesine dek sürdürülmesidir.
Okul çağı çocuklarının sağlıklı olmalarını temin için Millî Eğitim Bakanlığı ve Bakanlığımız arasında “Okul Sağlığı Hizmetleri İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır.
Ücretsiz olarak bu hizmetlerden ve daha fazlasından bilgi almak ve de yararlanmak için tüm annelerimizi çocuklarıyla beraber en yakın sağlık kurum ve kuruluşlarına bekliyor; sağlık çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın “HalkSağlığıHaftasını” tebrik ediyorum.”